3 Şubat 2017 Cuma

Gül Elmalı Ayva Tatlısı

Turkish Quince Dessert with Rose Apples & Kaymak



Kış geldi,ayva mevsimi de. Dünyanın bir çok yerinde unutulmuş bu güzel meyve bizim baştacımız. Zamanında Altın Elma olarak nitelendirilen bu meyve batıda popülerliğini yüzyıl başında kaybetmeye başlamış, pişirilmesi zahmetli olduğu için yerini portakal, elma ve armuta bırakmış.Oysa uğruna şiirler yazılan hatta truva savaşını başlatan meyvedir mitolojide.









Zeus, Akhilleus'un annesi ve babası Thetis ve Peleus'un evlilik törenleri şerefine bir ziyafet verir. Fakat bu ziyafete Eris davet edilmez. Törene haklı olarak sinirle gelen Eris, ''en güzel olan için'' diye bağırarak bir altın elma (ayvadır bu meyve)fırlatır. Hera, Athena ve Afrodit meyve üzerinde hak iddia ederler. Bunun üzerine de Zeus'tan aralarında en güzelin kim olduğunu seçmesini isterler. Bu seçimi yapmakta isteksiz olan Zeus, bu görevi Paris'e verir. 

Hera, Paris'e onu Avrupa ve Asya'nın kralı yapmayı önerir.Athena ise savaşta kullanabileceği bilgeliği ve yetenekleri vaadeder. Son olarak yanında Kharitler ve Horalar olan Afrodit dünyanın en güzel kadınının aşkını vermeyi teklif eder. Bu kadın Yunan kralı Menelaos'un karısı Spartalı Helendir.

Paris, Afrodit'in önerisini kabul eder ve onu altın elma ile ödüllendirir. Yunanların düşmanlığını kazanmak pahasına Helen'i alır ve böylece Truva Savaşı başlar.




Osmanlı mutfağında çok sık kullanılan bir meyveydi ayva. Özellikle kuzu ve dana yahnilerde. Sert ve yemesi biraz zor bir meyve olsa da aldığınızda evinizi mis gibi bir parfüm kokusu kaplar, limon çiçeği, vanilya ve ananas kokularından oluşan. Piştiğinde ise beyaz rengi sihirli bir şekilde pembeye dönüşür. Kahvaltı sofralarının ise vazgeçilmezidir ayva reçeli.

Ayvanın ana vatanı Kafkaslardır. Dünyanın en yaşlı meyvelerindendir aynı zamanda. Bu topraklar dağlık olsa da birçok çeşit meyve burada doğmuş ve dünyaya yayılmış tıpkı üzüm gibi. Ayva yeşerdiği topraklardan Anadolu'ya göç etmiş ve bu toprakları benimsemiş. Dünyanın en büyük ayva üreticisi hala Türkiye 'dir.

Aycanın içi sert, kesmesi, hatta yutması zordur. Halk arasında kusur ve kabahat işleyenler için ''Ayvayı yedin'' deyimi sıkça kullanılır. Ama kim sevmez yakut gibi parlayan bir ayva tatlısını, yanında bembeyaz kaymağı ile birlikte. Elma ve armut lezzet bakımından rekabet edemezler ayva ile çünkü meyve ile yapılan tatlıların en lezzetlisi,en büyülüsü en alımlısıdır.




Malzemeler
2 Ayva
120 gr şeker 
2 Arapkızı
50 gr seker
1 narın suyu
200 ml su(veya kırmızı şarap)
5-6 karanfil tane
2-3 çubuk tarçın

Kaymak
Şam fıstığı
nar taneleri





Ayvaları ikiye bölüp içini oyun, kabuklarını soyun. Yarım limon sıktığınız suda kararmamaları için bekletin. 4 adet yarım ayvanın sığacağı tencerenizin dibine soyduğunuz kabukları yerleştirip üzerlerine ayvaları dizin. Şekeri serpiştirin. 

Tarçın karanfil,ayva çekirdekleri, nar suyu ve suyu ekleyin. Düşük ısıda ayvalar pişinceye kadar yaklaşık 45 dakika pişirin.

Ayvalar pişince kenara alın, tenceredeki şurubu süzün, küçük bir tencereye aktarın.

Elmaların içini çıkartıp ikiye bölün. Mandolin yardımıyla ince dilimleyin. Şeker ve  biraz su (gerekli ise) eklediğiniz şurubun içinde düşük ısıda 5-6 dakika elmalar yumuşayıncaya kadar pişirin.

Ayvaların içini gül şekline getirdiğiniz elmalar ile doldurun.Nasıl yapılacağını buradan görebilirsiniz. Şurubu üzerinde gezdirin. Kaymak, tane nar ve fıstık ile süsleyip servis edin

Afiyet olsun











1 Şubat 2017 Çarşamba

Fırında Pişmiş Mor Havuçlu Beluga Mercimek





Mercimeğin kardeşi siyah mercimek yani Beluga mercimeği yavaş yavaş ülkemizdede tanınmaya başladı. Oysa anavatanı bu topraklar olmasına rağmen bu güzel bakliyatı ithal etmek zorundayız bugün. Beluga havyarına benzediği için bu adı alan mercimek diğer türlere oranla daha ufak ve sert. Ama lif yönünden zengin olduğu gibi antosiyanin de içeriyor. Antosiyaninler koyu kırmızı, mavi, siyah bitkilerde bulunan ve 300’den fazla türü olan antioksidan özellikteki pigmentlerdir. Bildiğiniz gibi bir ürünün rengi koyulaştıkça antioksidan gücü de artar. Araştırmalar antosiyaninlerin kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türlerine karşı risk azaltıcı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.

Beluga mercimeği düşük kalorili kompleks karbonhidrat kaynağıdır ve kompleks karbonhidratlar beslenme sonrasında enerjinin sürdürülebilir olmasını sağlar ve tokluk hissinin daha kalıcı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olur. 

Bu koyu mor ve siyah renkteki boncuklara elbette mor havuç yakışır dedim. Hem küp şeklinde doğrayayıp haşlayarak, hem de daha tatlı bir aroma aldığı fırında ızgara olarak ekledim mor havuçları.






Malzemeler:
1 kase beluga mercimeği
2 adet kırmızı soğan
600 gr mor havuç
2 adet mor patates
2 adet defne yaprağı
1 çay kaşığı muskat
tuz & karabiber
3 kaşık zeytinyağı
maydanoz






Mor havuçlardan iki adeti kenara ayırın kalanını ikiye bölüp fırın tepsisine yerleştirin.Üzerine biraz zeytinyağı gezdirin. Fırında 180C'de pişirin. 

Kırmızı soğanı, patates ve mor havuçları minik küp şeklinde kesin. Tencerenize zeytinyağını ekleyip kırmızı soğanları hafifçe kavurun. 

Havuçları ekleyip bir iki dakika çevirin. Patates ve mercimekleri ekleyin. Üzerlerine iki parmak aşacak kadar sıcak su ekleyin. Defne yaprağı, tuz karabiber ve muskatı ekleyin. Kaynadıktan sonra altını kısıp mercimekler yumuşayıncaya kadar 20-30 dakika pişirin.

Servis ederken fırında pişirdiğiniz mor havuç ve maydanoz ile servis edin.